başından uzaklaşmak, kusur bulmaktan/taciz etmekten vazgeçmek.
Get off my back! Bırak yakamı!
(Beni daha fazla rahatsız etme).
mallarını elden çıkarmak
Fiil
saçmalama! (yalan söylemeyi/palavrayı/gösterişi) bırak!
come off it, tell the truth! Jo said he had a car of his own. “Oh, come off it!” said Bill. “You can't even drive!”
uygun (veya uygunsuz) şekilde başlamak.
ceza yemeden kurtulmak
Fiil
başarılı bir çıkış yapmak, ilk adımda başarmak,
hv. kalkmak, uçmak,
mec. başlamak.
telefon konuşmasını bitirmek
Fiil
gelecek istasyonda inmek
Fiil
(mukabil cinsten biri ile) işi pişirmek, sıkıfıkı olmak, tavlamak.
She got off with him 5 minutes after the party started: Beş dakika içinde onunla işi pişirdi.
para cezasıyla kurtulmak
Fiil
biriyle cinsel ilişkiye girmek
Fiil
ucuz kurtulmak, kolay kurtulmak, fazla zarara uğramamak.
içini dökmek, derdini/sırrını açmak/açılmak.
bir mektubu göndermek
Fiil
mektup bu bu göndermek
Fiil
mektubu zamanında postalamak
Fiil
yelkenleri suya indirmek
Fiil
stokunu elden çıkarmak
Fiil
birinin sırtından zengin olmak
Fiil
birşey sayesinde zengin olmak
Fiil
birini ceza almaktan kurtarmak
Fiil
birisini kızdırmak /sinirlendirmek/çileden çıkarmak.
içini dökmek, dert yanmak, derdini dökmek/açmak, açılmak, içindekileri açığa vurmak.
(a) bir şeyi başından atmak/savmak, (b) bir şeyden kurtulmak, (işi) tamamlamak.
birini zor bir durumdan kurtarmak
Fiil
birine birşeyi ulaştırmak
Fiil
birine birşeyi yollamak
Fiil
birine birşeyi göndermek
Fiil
konunun tamamen dışına çıkmak
Fiil
kolay satılmayan mallar
İsim